09:00 - 18:00

Bize sorularınızı sorabilirsiniz

0(262) 323 21 67

Telefon numarasından ulaşabilirsiniz

Search
 

Boşanma ve Aile Hukuku

Zengin Hukuk Bürosu > Boşanma Davaları  > Boşanma ve Aile Hukuku

Boşanma ve Aile Hukuku

Boşanma aşamasına gelen çiftlerin her şeyden ilkin akıllarına gelen sorulardan biri de , bu kırılgan süreçte avukatlarını en doğru şekilde nasıl belirleyecekleri hususudur.
Sadece avukat seçiminde tavsiyeden ziyade en sıhhatli yol ilk olarak söz mevzusu avukatla mümkünse yüzyüze, değilse telefon ile birebir bir ön görüşme sağlamak ve bu görüşme doğrultusunda bir seçim yapmaktır. En iyi boşanma avukatı, müvekkili ile samimi ilişki kurabilen müvekkilinin ihtiyacı olduğu anda kendisine ulaşabildiği avukattır.

Evlilik birliğinin sona erme hallerinden biri de mahkemece boşanma sonucu verilmesidir. Boşanma sonucu mahkemece verilene ve bu karar kesinleşinceye kadar taraflar kanun önünde evlidirler ve evlilik ile ilgili hak ve yükümlülükleri devam etmektedir. Boşanmak isteyen taraf için yapılması ihtiyaç duyulan ilk iş boşanma kararını kesinleştirmektir. Öfkeyle ani verilen karar yerine mantık ve duygu süzgecinden geçirilmiş, olgunlaştırılmış bir karar olmalıdır. Taraflar boşanma sonucu vermeden ilkin aile danışmanından destek alarak birlikteliği kurtarma yollarını da denemelidirler. Tüm çabalara karşın artık evliliğin yürümediği kanaati oluştuysa boşanma sonucu verilip süreç başlatılmalıdır. Boşanma sonucu sonrası taraf eşiyle görüşüp mümkünse anlaşmalı boşanma yoluna gitmeyi denemelidir. Anlaşmalı boşanma mümkün değilse boşanmak isteyen eş hukuki durumunu belirlemelidir. Boşanma davasının ihtimaller içinde sebepleri ve hangi nedenle boşanma davası açılacağı belirlenmelidir. Boşanma davası için kanunun belirlediği hususi boşanma sebepleri şunlardır:

1. Zina (Aldatma) :

Eşlerden biri, eşini aldatırsa zina nedenine dayanılarak boşanma davası açılabilir. Burada hak düşürücü süreye dikkat etmek gereklidir. Aldatılan eş, aldatılma vakasını öğrendikten sonrasında 6 ay içinde dava açmalıdır. Gene aldatma vakasının üstünden 5 yıl geçtikten sonrasında artık bundan dolayı dava açılamaz, açılırsa da reddedilir. Mesela A, 6 yıl ilkin yurtdışına gidip orada eşini aldatmışsa ve eş B bu durumu yeni öğrenmişse artık zina sebebiyle boşanma davası açamayacaktır. Zina sebebiyle dava açan tarafın eşini affetmemiş olması şarttır. Mesela aldatıldığını öğrenen eş, bu durumu kabul etmiş, eşi ile evliliğini sürdürüyorsa, beraber mutlu mesut geçiniyorlar, tatillere gidiyorlarsa sonradan ben zina sebebiyle boşanma davası açacağım diyemez. Burada zina için ne olursa olsun iki ayrı cinsin olması icap ettiğinin altını çizmekte yarar vardır. Aynı cinsle ilişkiyi yada hayvanlarla ilişkiyi zina değil onursuz yaşam sürme olarak kabul edilmektedir. Gene zina bir boşanma sebebi olmakla beraber ceza kanunu anlamında suç değildir ve zina yapana hapis cezası verilmez.

2. Hayata Kast, Pek Kötü Işlem, Onur Kırıcı Davranış:

* Hayata Kast : Eşi tarafınca şüpheye mahal bırakmayacak şekilde canına kast edilen şahıs bu davayı açabilir. Burada kasıt şarttır. Mesela eşine silahı doğrultup ateş etmek, balkondan atmaya çalışmak, yemeğine yada içeceğine zehirli madde karıştırmak şeklinde. Trafikte vasıta kullanıp kaza icra eden eşe karşı bu madde gereği dava açılamaz. Dikkatsizlikle kaza ile dirimsel çekince olsa bile bu boşanma nedenine dayanılamaz. ,

** Pek Fena Muamele : Eşi tarafınca dizgesel olarak hakarete uğrayan, işkence gören, eve kilitlenen, düzgüsel olmayan yolla cinsel ilişkiye zorluk çeken eş bu maddeye dayanarak boşanma davası açabilir. Pek kötü işlem tanımı olarak insanlığa karşı işlenen suçlar düşünülebilir. İnsan insana bunu yapmaz dediğimiz, yürek burkan durumlar düşünülebilir. Mesela eşin aç susuz odaya kilitlenmesi şeklinde durumlar.

***Onur Kırıcı Davranış: Onur kavram olarak kişinin öz saygısıdır. Eşi tarafınca devamlı evden kovulan, arkadaşları yada ailesinin yanında “orospu, pezevenk” vb. hakaretlere maruz kalan eş onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası açabilir. Yukarıda zina nedeninde bahsedilmiş olduğu şeklinde bu nedenlerle dava açmada da öğrenme tarihinden itibaren 6 ay ve vaka tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açılmazsa artık hak düşürücü süre sebebiyle dava açılamaz. affeden tarafın dava hakkı yoktur.

3. Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Yaşam Sürme:

* Suç işleme sebebiyle boşanma davası açılabilir. Bu davada suç anlamında ufak düşürücü suçlar akla gelmektedir. Eş hırsızlık, rüşvet, irtikap şeklinde yüz kızartıcı suçlar işlerse bundan dolayı boşanma davası açılabilir.

** Onursuz yaşam sürme sebebiyle boşanma davası açılabilir. Eşin davranışları genel cemiyet kabulüne gore onursuz yaşam sürme olarak kabul edilmelidir. Mesela eşin devamlı hayvanlarla ilişki kurması, kumar, uyuşturucu-fuhuş yaptırma şeklinde faaliyetlerde bulunması onursuz yaşam sürmedir. Bu iki nedene suç işleme ve onursuz yaşam sürme nedenine dayanılarak açılacak boşanma davalarında artık evliliğin çekilmez hale geldiğinin ve devamının mümkün olmadığı da ispatlanmalıdır.

4. Terk :

Terk sebebiyle boşanma davası açılabilir. Evi terk eden eş artık evlilik birliğinin devamını engellemektedir. Terk edilen eş 4 ay bekledikten sonrasında eve dön ihtarı çekmelidir. Bu ihtara karşın eve dönme eğer olmazsa artık mahkemece terk sebebiyle boşanma sonucu verilebilecektir. Burada dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan nokta terkin haklı bir nedene dayanmamasıdır. Mesela A eşi B’ye sertlik uygulamaktadır ve B evi terk etmiştir. A, eşine karşı terk sebebiyle boşanma davası açamaz zira B’nin evi terk etmesi haklı bir gerekçeye dayanmaktadır.

5. Akıl Hastalığı :

Akıl hastalığı sebebiyle de boşanma davası açılabilir. Akıl hastalığı, iddia olmamalı sıhhat kurulu raporu ile durağan(durgun) olmalıdır. Ek olarak akıl hastalığı sebebiyle artık evlilik sürdürülemez hale gelmiş olmalıdır. Mesela akıl hastası olan eş devamlı, intihar girişiminde bulunuyorsa, evde ocağı açık bırakıyorsa, eşine bıçakla saldırıyorsa artık eş bundan dolayı dava açılabilecektir. Akıl hastalığına yakalanma durumu evlilik sonrası olmalıdır. Akıl hastası bulunduğunu bilerek evlenen şahıs bu nedene dayanarak dava açamaz.

Yukarıda sayılan hususi boşanma sebeplerinin haricinde bir de genel boşanma sebebi vardır. Bu niçin de kanun tarafınca “Evlilik birliğinin temelinden sarsılması” olarak tanımlanmıştır. Toplumda “şiddetli geçimsizlik” olarak da malum bu niçin genel boşanma nedenidir. Tarafların geçimsizlikleri, tartışmaları, kavgaları hususi niçin oldukça belirgin değilse bu genel boşanma sebebi üstünden çözümlenmektedir. Boşanmak isteyen şahıs yukarıdaki hususi nedenlerden biri yada genel boşanma nedenine dayanarak boşanma davası açmalıdır. Boşanma nedenini belirlemek açılacak boşanma davasının ilk ve en temel adımıdır.

Boşanma davası ile boşanma haricinde başkaca taleplerde de bulunulabilir. Bu talepler boşanmanın eki niteliğindedir. Tarafların ortaklaşa çocuk/evlatları var ise taraflar velayet mevzusunda karar verilmesini isteyebilirler. Gene velayet kendisine verilmemiş eş için de çocuk/çocuklar ile görüşme günü, süresi ve şekline karar verilir. Çalışmayan eş, kendisi için nafaka talep edebilir. Gene velayet hakkı kendisine verilen eş çocuk/çocuklar için de nafaka isteyebilir. Talep halinde çocuk/çocuklar yanında olan eşe dava süresince önlem nafakası da bağlanır. Gene çalışmayan eşin kendisi için de dava süresince önlem nafakası bağlanabilir. Boşanma ile beraber taraflar maddi-manevi tazminat isteyebilirler. Boşanma dolayısıyla ziyan olan kusursuz yada azca kusurlu eş tazminat talep edebilir. Maddi tazminat kalemleri içinde ziynet eşyaları-takılar da talep edilebilir. Boşanma davası ve var ise öteki talepler eksiksiz olarak belirlenmeli dava dilekçesi bu şekilde oluşturulmadır.

Boşanma davası açma kararının verilmesinden davanın hazırlıklarına kadar süreç bu şekilde ilerlemektedir. Dava dilekçesi ve ek taleplerin yanında bir de kanıt sıralaması oluşturulmalıdır. Kanıt listesine boşanma nedenini kanıtlama edecek her türlü kanıt, informasyon, belge konulabilir. Mesela toplumsal medya içerikleri (feysbuk, twitter, skype vb. kayıtları) gsm telefon kayıtları, kredi kartı harcamaları, banka hesap hareketleri, otel kayıtları, fotoğraflar, videolar, sıhhat raporları, mahkeme dosyaları boşanma davalarında kanıt olarak kullanılabilir.

Boşanma davası açılırken akla gelen bir öteki mevzu da mal paylaşımıdır. Tarafların evlilik birliği devam ederken edindikleri, ev otomobil, yazlık, banka hesabı , hisse senedi, nakit para vb. değerlerin nasıl bölüşüleceği merak mevzusudur. Boşanma davası malvarlığı bölüşümü ile ilgili değildir. Boşanma davası ile bir tek boşanma ve yukarıda sayılan mevzularda karar verilir; mal paylaşımı için tarafların ayrı bir dava açması gerekmektedir.

Yorum yok

Yorum Yap

İletişime Geç
Avukata Danış
Merhaba,
sorularınızı bize yöneltmek ister misiniz?